18 Kasım 2017 Cumartesi

Üniversite! (Başlamak mı? Bitirmek mi?)

Share
Saygıdeğer okurlar ve yine sevgi de değer okurlar!

Blog açılalı-ve aynı şekilde pek de umursanmayalı- 4 sene oldu da geçiyor bile. Eğer değer bilip de her ay bir yazı yazsam, körelmiş hesaplama becerilerime dayanarak 48 adet yazı yayınlanmış olması gerekirdi. ancak görüyorsunuz ki yayın sayısı ciddi manada bir elin parmaklarını geçmiyor. (Belki de geçiyordur, saymaya mecali olmayan bir Çaylak.)



Tabi takdir edersiniz ki bu süre içerisinde pek çok şey değişti. En basitinden 'Hakkımda' kısmında yer alan 'öğrenci' ibaresi yok artık. Evet, mezun olduk be. Benimle beraber bu yola çıkan herhalde birçok arkadaş da aynı dertten muzdariptir; öğrenci değiliz. Arkadaşlar, işte bu çok büyük bir problem. Artık otobüste kartımı biplettiğimde orada ÖĞRENCİ yazmıyor, kıymetli memleketim bana indirimli tarife uygulamıyor. Sinemaya gittiğimde babalar gibi tam fiyat üzerinden cüzdanım can çekişiyor. Devlet baba aylık 400 lira kredi bile vermiyor, aksine artık o 400'leri fitil fitil ödeme vaktimiz yaklaşıyor. Tabiri caizse artık fakirliğimle dalga bile geçemiyorum, zira dalga geçmeyecek kadar can sıkıcı olmaya başladı. (KREDİ BİLE YOK DİYOM!)

Velhasıl kelam, öğrenciliğin kıymetini bilin arkadaşlar. Sırf bundan yola çıkarak şu an bu yazıyı yazıyorum. Okur kesimim bundan böyle nasıl bir kitleye dönüşür bilemiyorum. Malum, bloglarda gezinenler en çok 15-22 yaş kesimidir diye düşünüyorum. Yetişkin vatandaşlar benim laklaklarımı dinlemeyecek kadar meşguldür diye eheh. Bu sebeple genç arkadaşlarıma bir serzenişte bulunayım, büyükler diyorsa bir bildiği var. Zira artık baba parası yemek gururunuza dokunmaya başlıyor. Çünkü okulunuz bitti, artık yapabilecek çok fazla bir aktiviteniz yok. Ya kapağı bir fakülteye yüksek lisansa atacaksınız, ki benim de hedefim ve tavsiyem bu yönde, ya da iş/staj/okuduğunuz bölüm hangisini gerekli kılıyorsa o yönde ilerleyeceksiniz. Kısacası artık hayatınız 'güllük gülistanlık' kısımdan, 'maaş günü takip etmelik', efendime söyleyeyim 'birilerine efendim demelik' kısma geçiş yaptı.Ve şimdi korkunç kısma geleyim, EMEKLİLİK GELENE KADAR BÖYLE DEVAM EDECEK.

Evet, yüzüme vurmayın, şu sıralar değişik korkular içerisindeyim. Geçen senelerde yazmış bulunduğum depresyon içerikli şu yazım da beni kurtarmıyor. Can kurtaracak herhangi bir tavsiyeye açığım. Senelerce(gerçek manada senelerce) yazmamış olmanın verdiği heyecanla kendimi fazla kaptırdım sanırım, tavsiyelerinizi alayım, biraz da sizi dinleyeyim. Haydi buyurun :)

Bir Çaylak yazdı.

1 yorum: