Başlıkta gördüğünüz olayı gerçekleştirme konusunda üstüme yoktur malumunuz, o sebepten ötürü ben de dedim ki bu insanlar da bunu öğrenmeli! 'Bu insanlar' diyorum, çünkü 208 sayfa görüntülenmesine ulaşmışım. Nasıl ulaştığım konusunda ciddi şüphelerim var.
Diyorum, 'Olum ben kendi kendime tıklatarak falan nasıl becerdim de oldu bu kadar!'
Diyorum, 'Ehe blogger da benimle maytap geçmeye başladı yeminlen.'
Bu arada 'maytap geçmek' nasıl bir deyimdir Allah aşkına. Adam maytabı geçmiş, demiş bu da deyim olsun. Ha, deyim demişken. 'Boru mu bu?' Deyimmiş oğlum bu! Vallaha da deyimmiş! Geçen kardeşimin Deyim Hikayeleri kitabını karıştırırken buldum, dedim niye dalga geçiyosunuz bacak kadar çocuklarla falan ama vallaha da deyimmiş!
Ehem ehem... Neyse.
Ne diyorduk? Hah! Vakit öldürme teknikleri!
Ben öldürdüm, bayağı da bi sabıkam vardır bu konuda. (Vurmayın, imdat, vurmasana lan!) Peki nasıl öldürdüm? Şöyle ki, okudum hacı. Tabi okumak nasıl vakit öldürmek oluyor bilmiyorum, ama yeni bi siteye kaydolmak dehşet vakit öldürüyor. Denedim ve onayladım, sonuç olarak ben de Wattpad'e giriş yaptım ve öldürdüm.
Tepkileri az buçuk tahmin edebiliyorum. "Ha bi sen eksiktin!" "Ne işin var olum orda senin?" "Yürü git ders çalış. Pis hukukçu!" vs. vs. Ve şu an fark ettim ki, sitede bu tepkileri verebilecek okuyucu bile yok yeminlen. Bkz.: Psikolojik bozukluk.
Neyse, şimdi wattpad'e giriyonuz hacılar. Benim hikayeyi okuyup vote ediyonuz. (:P) Şaka bi yana, beni okumasanız bile(!) farklı, hoşunuza gidebilecek bir sürü hikaye bulabilirsiniz bu sitede. Tabi giriş yapmanız üçün üye de olmanız gerekiyor ama bu da çok basit bir olay. Facebook ya da Twitter hesabınızla siteye paldır küldür dalabilirsiniz. 'Okumak bana yetmez arkadaş!' derseniz de eğer yazabilirsiniz! Hatta ödüllendirme bile var, tabi sitede beni tınlayan pek yok şu sıralar ama iyi bir şey yani bu ödüllendirme. Aynı zamanda akıllı telefonunuza ya da tablet bilgisayarınıza uygulamasını indirip oradan da takip edebilirsiniz. Mesaj atabilirsiniz, arkadaşlarınızı takip edebilirsiniz. Daha bir sürü böyle içerik mevcut. Üstelik yazdığınız hikayenin kategorisinde kaçıncı sırada olduğunu da otomatik olarak görebilirsiniz. Kısaca Wattpad iyidir, candır ve hatta kandır. Görüldüğü üzere dehşet iyi reklam da yaparım. Evet.
O kadar reklam yaptık, kendi şeysimizi de verelim. Whitell'a bekleniyorsunuz, takipleşelim, okuşalım yani. :P
Diğer bir vakit öldürme yöntemi, oyunlar! (Nokia 3310 Snake III demiyoz heralde -.-) Bilgisayar oyunları içerisinde bir Assassin Creed vardır. Şu sıralar onunla bayağı bi meşgulüm, ne güzel oyun oğlum o. Bayram tatili için eve gelişimi o oyunla kutladım diyebilirim, öyle de güzeldir, öyle de oynanılasıdır(?).
Evet evet! O arkada gördüğünüz minareler fotomontaj değil! Gerçi teknik olarak bilgisayar kullanılarak yapıldılar tabi, ama fotomontaj değil!
Benim oynadığım Assassin Creed Revulations, Revelations, Revolations... (Yazılışını unuttu, bakmaya üşeniyor.) Neden özellikle bu oyunu seçtim? Çünkü olay İstanbul'da geçiyor! Ve bildiğiniz üzere biz Türkler, bi filmde bile bizimle ilgili bi şey çıksa ekrana yapışırız, ehe benimki de aynı bu durum işte. Ama seviyorum yani ne yalan söyleyeyim. İstanbul'u sayılı kez gördüm ama oyun sağolsun girmediğim sokak kalmadı. :P Oyun akışında bildiğiniz Kanuni'yle kanka oluyoruz, Piri Reis'in görevlerini yapıyoruz, Avrupa ile Asya arasında mekik dokuyoruz ve bunları yaparken yabancı seslendirme sanatçılarının sevimli Türkçe telaffuzlarıyla eğleniyoruz. Geçen biri yol tarif ediyor, nasıl komik nasıl komik! :D Önce sağa dön, sonra sola dedi adam yaa! 'En ucuz mallar burda!' diye bağıranını mı ararsın, boynuna bıçak dayayanını mı? :D
Oyun sırasında bütün klavyeyle etkileşime giriyorsunuz. -.- Basmadığım tuş kalmadı, serçe parmağım nasır tuttu asdas Tamam tutmadı. :P
Ha dikkat edin, para çalarsanız çok pis küfür yiyorsunuz. Tam tesettürlü ablalarımız ya da pek bir masum görünen amcalarımız hiç çekinmeden saydırıyor valla. Ben yedim, ordan biliyorum. -.- (Burada sizi aşağıdaki yazıya yönlendiriyor ve tarih okuyunuz diyorum, küfür kim biz kim yani.)
Bu kadar yeter! Sonraki yazıda görüşmek üzere! :)
Çaylak yazdı.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder